10 Eylül, 2008

Brezilya Gezisinden Sonra...

Başlığın "Brezilya Mutfağı'ndan" şeklinde olmasını isterdim, ancak gezimiz daha çok gezme odaklı olduğundan sizlere yemek ile ilgili olarak sadece bir kahvaltı resmi sunabiliceğim. Resimden de göreceğiniz gibi Brezilya mutfağında kahvaltı daha çok meyvelere dayanıyor. Meyve çeşitleri tropik meyvelerle oldukça geniş bir yelpaze sunuyor, ancak biz alışık olduğumuz karpuz, kavun ve domatese bir de ananas ekleyerek yemeyi tercih ettik. Kahveye düşkün bir millet olduklarından demleme çay bulamadık ve taze sıkılmış portakal, karpuz ve ananas suyundan denemelerimiz sonunda yine portakal suyunda karar kıldık.

Gezdiğimiz gördüğümüz yerlerden bahsederek devam edeyim. Biz Rio De Janeiro ve Niteroi olmak üzere iki şehri gezdik. Eşimin gezi öncesinde yaptığı araştırmalar sonucunda gezilecek yerleri gitmeden belirlemiştik; otelin de verdiği broşürler sayesinde hiç zorlanmadan hedefimizdeki yerleri gezdik.

Kaldığımız otel dünyanın en ünlü plajlarından biri sayılan Copacabana plajında idi. Plajın en önemli özelliği beyaz kuma sahip olması ve çok geniş olması; yanlış hatırlamıyorsam en geniş yerinde okyanusa ulaşmak için 180m yürümeniz gerekiyor. Atlantik Okyanusu'na kıyı olan Rio şehrinde plajlar bizdekinin aksine otellere verilmemiş, oteller plajdan sonra yer alan 2 şeritlik yürüme ve bisiklet yolu ile 6 şeritlik oto yolundan sonra yükseliyorlar. Bu şehrin insanları hakkında aklımda kalan en önemli özellik ise sahildeki parkur boyunca güneş doğar doğmaz yürümeye ya da koşmaya başlamaları ve gece yarısına kadar bu tablonun devam etmesi diyebilirim.

Rio De Janeiro - Copacabana Plajı

Gezimizin ilk durağı Sugar Loaf olarak da bilinen Pao De Açucar tepesiydi. Tepelerle kaplı Rio şehrinde turistik amaçlı gezi yerleri oluşturmayı başarmış Rio'lular. Pao De Açucar tepesine teleferik ile çıkabiliyorsunuz. Yaklaşık 10 dk mertebesindeki bir teleferik turu için fiyat biraz yüksek; ama başta da dediğim gibi turistik amaçlı olduğundan ve de en önemlisi çıktıktan sonra gördüğünüz şehir manzarası karşısında ücreti unutup gidiyorsunuz.

Rio De Janeiro - Pao De Açucar (Sugar Loaf )

Rio De Janeiro - Pao De Açucar (Sugar Loaf )

Rio De Janeiro - Pao De Açucar (Sugar Loaf )

Gezimizin ikinci durağı ise Corcavado tepesinde yer alan Kurtarıcı İsa Heykeli idi. 741m yükseklikteki tepenin üzerinde inşa edilen bu devasa heykel özellikle Hristiyanlar için büyük anlam taşıyor. Tepeye Cog Train adı verilen özel bir trenle çıkılıyor; ancak oto ile de çıkmak mümkünmüş biz sonradan öğrendik. Biz daha çok şehir manzarası için gitmiştik, ama havanın çok sisli olması dolayısı ile hiç bir yeri göremedik.

Rio De Janeiro - Laranjeiras (Cog Train)

Rio De Janeiro - Corcavado (Cristo Redentor - Kurtarıcı İsa Heykeli)

Corcavado'da havanın sisli olması sebebiyle 1 saat kadar bekledikten sonra, havanın düzelmeyeceğine karar vererek tekrar şehre indik. Bir sonraki durağımız Jardim Botanico oldu. 200 yıllık bir geçmişe sahip olan botanik bahçenin içerisinde hem gezdik hem de ruhumuzu dinlendirdik.

Rio De Janeiro - Jardim Botanico

Rio De Janeiro - Jardim Botanico

Rio De Janeiro - Jardim Botanico

Rio De Janeiro - Jardim Botanico

Gezdiğimiz bir diğer şehir ise 15km'lik bir köprü ile Rio'ya bağlanan Niteroi şehriydi. Biz giderken köprüyü izleyebilmek için vapuru, dönüşte ise köprünün üstünden de geçmiş olmak için otobüsü tercih ettik. Bu şehirde gezi durağımız ise Museu De Arte Contemporanea (Museum of Contemporary Art) idi. Mimari yapısı ile dikkat çeken bu müzede biraz etrafı ve manzarayı izledikten sonra şehir merkezini gezmek ve alışveriş için tekrar Rio'ya döndük.

Rio De Janeiro - Niteroi arasındaki köprü

Niteroi - Museu De Arte Contemporanea (Museum of Contemporary Art)

Niteroi - Museu De Arte Contemporanea (Museum of Contemporary Art)

Yazıma Rio'da Centro olarak bilinen ama bize daha çok küçük bir New York gibi gelen şehir merkezinden birkaç resim ekleyerek son veriyorum, tekrar görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın...


Rio De Janeiro - Centro

Rio De Janeiro - Centro